En köpüklü Türk Kahvesini misafirlerimize sunuyoruz.
5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’ne özel dikkat çeken araştırma!
Türk Kahvesi kültürünü yaşatmak ve bu kültürel değeri tüm dünyaya tanıtmak misyonuyla yola çıkan Kahve Dünyası, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nde kahve tüketim alışkanlıkları araştırmalarına bir yenisini daha ekledi. 15 ilden 1650 kişinin katıldığı araştırmanın sonuçları, Türk Kahvesi tüketim alışkanlıklarının son 3 yıldaki değişimine ışık tutuyor. Araştırma sonuçlarına göre katılımcılar en çok evde sohbet eşliğinde içilen Türk Kahvesinden keyif alıyor. Önceki yıllarda daha çok ‘orta’ içilen Türk Kahvesi, artık ‘sade’ olarak tercih ediliyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu Türk Kahvesinin tüm dünyada yaygınlaşmasını ve herkesin bu eşsiz lezzeti bilmesini ve tüketmesini istemektedir. Araştırma; Ayrıca ikram kültürünün hala canlı olduğunu, misafir için pişirilen kahveye ayrı bir özen ve özen gösterildiğini ortaya koymaktadır.
“Hepimizin Ortak Noktası” Kahve Dünyası, her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’ne özel bir araştırma gerçekleştirdi. Her yıl yaptığı araştırmalarla değişen tüketici alışkanlıklarını analiz ederek bir arşiv kaydı oluşturmayı hedefleyen Kahve Dünyası, bu yılki araştırması ile Türk Kahvesi tüketim alışkanlıklarında son yıllarda yaşanan değişimi de gözler önüne seriyor. 15 ilde 25 yaş üstü 1650 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma; Türk kahvesinin en çok nerede ve ne zaman içildiği, nasıl muhafaza edildiği, hangi formülle pişirildiği ve sunumu hakkında dikkat çekici bilgiler sunuyor.
Türk Kahvesini sade ve sohbet eşliğinde içmeyi seviyoruz.
Araştırma sonuçlarına göre toplumun Türk Kahvesi içmekten en çok keyif aldığı yer yüzde 73,21 ile evi. Rezidansı sırasıyla ofisler ve kafeler takip ediyor. Daha önceki yıllarda yapılan araştırmaların sonuçları da Türk Kahvesi keyfinin evde, arkadaşlarla veya komşularla içildiğini ve bunun yıllar içinde değişmediğini teyit etmektedir. 2019 araştırmasının sonuçlarına göre Türk Kahvesini orta şekerli sevenlerin oranı yüzde 55 iken 2022’de bu oran yüzde 33’e düşüyor. Bu yıl yapılan araştırma sonuçlarına göre sade Türk Kahvesi %41’lik oranla en çok kahvenin tercih edilmesi, yıllar içinde değişen tüketici alışkanlıkları nedeniyle şeker tüketimini azaltma eğiliminin arttığını gösteriyor.
Günün her saatine yayılan bir keyif
2020 yılında daha çok akşam saatlerinde içilen Türk Kahvesi, bu yıl yüzde 37,76 oranla günün ilk öğünü olan kahvaltıdan sonra tercih ediliyor. Ancak kahve keyfini kahvaltıdan sonra günün her saatine yayanların oranı yüzde 33,27 ile ikinci sırada yer alıyor. Bu iki oranın birbirine çok yakın olması Türk Kahvesinin günün her saatine yayılan bir keyif olarak görüldüğünü bir kez daha teyit ediyor. Türk kahvesini klasik mi yoksa ikili fincanda mı tercih edersiniz sorusuna katılımcıların yüzde 73,7’si klasik fincanı tercih ettiğini belirtiyor.
Geleneksel yemek pişirme yöntemlerinden vazgeçmiyoruz.
Kahve Dünyası’nın Dünya Türk Kahvesi Günü için yaptığı araştırma da Türk Kahvesi pişirmek için klasik cezvelerin yerini yavaş yavaş kahve makinelerinin aldığını ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 56’sı Türk kahvesini elektrikli kahve makinelerinde, yüzde 44’ü cezvede pişiriyor. Cezvede yemek pişirenlerin bu önemli oranı, elektrikli kahve makineleri Türk Kahvesini hızlı, pratik, istenilen boyut ve tatta pişirmeye yardımcı olsa da klasik pişirme yönteminin kahve severler tarafından hala tercih edildiğini göstermektedir.
Türk Kahvesinin paketini açtıktan sonra doğruyu koruyor muyuz?
Araştırmaya katılanların yüzde 60,48’i kahveyi paketini açtıktan sonra kutuya ya da kavanoza koyduğunu, yüzde 23,1’i vakumlu kabı tercih ettiğini, yüzde 16,24’ü ise kendi ambalajında sakladığını söylüyor. Gerçek saklama yönetiminin hava ile teması kesen vakumlu kavanozlar, kutular vb. olması önerilmektedir. Bu noktada tüketiciler tarafından kilitli ambalaj ve hava geçirmez kutu tasarımları tercih edilmektedir. Kahvenin tazeliğini koruması için serin, güneş görmeyen ve nem almayan ortamlar tavsiye edilir. Katılımcıların yüzde 85’i kahvesini oda/mutfak ortam sıcaklığında muhafaza ederken, buzdolabında muhafaza edenlerin oranı yüzde 13,4. Hazır ambalajlı kahve alanların oranı yüzde 53 olurken, ikinci sırada taze çekilmiş kahve almayı tercih edenler geliyor. Araştırma ayrıca eski öğretilerden bir soru sordu; Kahve paketini açtıktan sonra şeker ekleyerek elinde tutanların oranı yüzde 24 iken bu böyle bir işlemin devam ettiğini gösteriyor. Birçoğu daha önce hiç duymadıklarını söyledi. Araştırmacı büyüklerimizden aktarılan bazı gelenekler yaygın olmamakla birlikte,
Misafir için mutlaka köpükle pişirilir.
Araştırmada ortaya çıkan çarpıcı bilgilerden biri de Türk Kahvesi ikram kültürünün halen büyük bir titizlikle yaşatılması. Türk Kahvesi pişirirken köpüğü kaçsa da Türk Kahvesi içiyorum diyenlerin oranı yüzde 66,7 olurken, misafir sözlerinde köpürtülmemiş kahve kabul edilmiyor. Kahve köpüklü olmazsa kahveyi tekrar yaparım diyenler yüzde 81’lik oranla öne çıkıyor. Bu veriler, misafire pişirilen kahvenin hala daha önemli olduğunu ve bazı maliyetlerin geçmişten geleceğe uzanan bir miras olarak yaşadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Bütün dünya Türk Kahvesini bilmeli!
Araştırmada Türk Kahvesi kültürünü ve geleneğini en yaygın olarak hangi kıtada görmek istersiniz sorusuna katılımcılar titiz cevaplar verdiler. Buna göre 2 kişiden 1’i Türk Kahvesinin en çok Avrupa’da içilmesini istiyor. Avrupa’yı Asya ve Amerika takip ediyor. Katılımcılar, espresso tüketiminin yaygın olduğu Avrupa ülkelerinde Türk kahvesinin ideal bir kahve tercihi olacağını söylerken, Amerika’da yaygın olarak kullanılmasının tüm dünyaya ulaşmasını kolaylaştıracağı görüşünde.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı