İzmir’de İşten Çıkarılan Sigara Fabrikası İşçilerinin 81. Gününde Eylemi: “Haklarımız Tanınana Kadar Mücadelede Kararlıyız. Asla Vazgeçmeyeceğiz”
HABER: ABDULLAH ÇELEBİ – Kamera: KERİM UĞUR
İzmir’in Torbalı ilçesindeki bir sigara fabrikasının taşeron firması Euroserve’de 200’e yakın işçi işten atıldı, sürgüne gönderildi ve işten çıkarılmadıkları halde fabrikaya alınmadı. İşçiler, işten çıkarmaların 81. gününde şirketin İzmir Çankaya’daki ofisi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Asgari ücret yoksulluk maaşı olmaktan çıkıp insani ücrete yükseltilene, işten çıkarılan işçiler işlerine iade edilene, sendikal haklarımız tanınana kadar mücadele etmeye kararlıyız. Asla vazgeçmeyeceğiz.”
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası çalışanları bugün Kültürpark Montrö Kapısı önünde toplanarak “İşten Çıkarılan İşçileri Geri Alın, Sendikal Haklarımızı Tanıyın” yazılı pankart açtı. İşten çıkarmaların 81. gününde bir araya gelen işçiler, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Birlikte kazanacağız” gibi sloganlar attı. İşçiler buradan Philip Morris grup sigara fabrikasının taşeronu Euroserve’in Çankaya ofisine yürüyerek basın açıklaması yaptı.
“ZAMANLAR İMKANSIZ OLDU”
İşten çıkarılan, sürgüne gönderilen ve işten çıkarılmadığı halde fabrikaya götürülmeyen 200’e yakın kişiyi geri almak isteyen çalışanlar, şirket yöneticilerini fiyatları iyileştirmeye ve sendikayla masaya oturmaya davet etti. Basın açıklamasını personel adına DİSK Gıda-İş Ege Bölgesi Temsilcisi Ufuktan Öden okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
“Bugün ülkenin dört bir yanında milyonlarca personel, işçi taban fiyata yani açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Milyonlarca emekli bire bir asgari ücretin altında çocuklarına bakmak zorunda bırakılmaktadır. Enflasyon ve fahiş zamlar her geçen gün artıyor.İşçiler için dayanılmaz bir hal aldı ama bunun karşısında firmalar tarihi kar rekorları kırıyorlar.
Bu şartlar altında halkımızın, personelimizin ve işçilerimizin örgütlenmekten, sendikalaşmaktan ve bu zulüm sisteminin bitmesi için çaba sarf etmekten başka şansı yoktur. Torbalı Philip Morris Fabrikası’ndaki arkadaşlarımızın yaptığı da tam olarak bu. En demokratik haklarını kullandılar, asgari ücret olan yoksulluk ücretine, zorunlu fazla mesaiye, ağır çalışma koşullarına ve taşeron uygulamasına karşı mücadele ettiler ve Disk Gıda-İş sendikamızda örgütlendiler. Burada sadece Marlboro çalışanları değil, İstanbul’da Torbalı Betonstar, Eskişehir Atışkan Alçı, Yasin Çakır Un Fabrikası, Koç Üniversitesi Hastanesi, Balıkesir Balya’da Eczacıbaşı Esan Madencilik, Kocaeli Gebze’de Pulver de çalışıyor. Kimya’daki iş arkadaşlarımızın başına gelenin aynısı.”
“İÇERİDE KALANLARA 5 BİN LİRALIK SUS HİSSESİ VERİYORLAR”
Açıklamada, işçilerin yasa dışı yollardan işten çıkarıldığı ve siyasi iktidarın patronların yanında yer aldığı belirtildi.
“Bütün bu hukuksuz ihraçlar karşısında önce direnen sınıf kardeşlerimizle el ele vermeliyiz. Ayrıca DİSK başta olmak üzere bağlı olduğumuz tüm sendikalarımızın ve sendikalarımızın da bu konuda harekete geçmesi kaçınılmaz ve hayati önem taşımaktadır. mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışına sahip, işten çıkarma yasağı konusunda hak talep eden bir tavırla ortak bir çaba örgütlemelidir Burjuvazi, işveren, işten çıkarma, uzun çalışma saatleri, baskı ve mobbing uygulamaları, rant konularında tam bir örgütlenme ve anlayışla hareket etmektedir. ve işçi sınıfının emeğinin giderek daha fazla sömürülmesi çabası hayatidir.Biz bunu önemsiyoruz.
Torbalı’daki Philip Morris (Marlboro) arkadaşlarımız tam 81 gündür sendikal hakları için direniyor. Dün personelimizi haksız ve hukuksuz bir şekilde tazminatsız işten çıkaran işverenler, tazminatları ile birlikte ek ödemeler yaparak meslektaşlarımızı emeklerinden vazgeçmeye ve uzlaşmaya çağırmaktadır. Öte yandan yıllardır işçiyi asgari ücrete mahkum ederken bugün yeni işe aldıkları işçilere 7 bin-8 bin lira teklif ediyorlar. İçeride çalışmaya devam eden arkadaşlarımıza 5 bin liralık sus payı veriyorlar.”
“Kararlıyız, asla pes etmeyeceğiz”
Açıklamada, işçilerin bu direnişinin Dünya Sendikalar Konfederasyonu ITUC ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ETUC gibi uluslararası örgütlerin de gündeminde yer aldığı belirtilerek, “Marlboro işçilerinin haklı oldukları bilinmelidir. Asgari ücret sefaletin bedeli olmaktan çıkıp insani bir fiyata çıkana kadar, ihraç edilen personel işe iade edilene kadar, “Sendikalaşma hakkımız tanınana kadar mücadele etmeye kararlıyız. Asla pes etmeyeceğiz.”
İŞÇİLER: SENDİKAL HAKLARIMIZIN TANINMASINI İSTİYORUZ
ANKA Haber Ajansı’na konuşan işçilerden Hülya Özdemir, şunları söyledi:
“Sendikada örgütlendikten çok kısa bir süre sonra patron 4 arkadaşımızı, ardından 12 arkadaşımızı sürgüne göndermek istedi. Daha sonra toplu işten çıkarmalar başladı. Şu anda bazı arkadaşlarımızın hukuki süreçleri devam ediyor. Bazı arkadaşlarımız hala belirsizlik içindeler, “Toplu sözleşme yapılmasını ve bizimle müzakere edilmesini istiyoruz. 81 gündür hiçbir şekilde tarafımıza ulaşılmadı. Toplu sözleşme için masaya oturup müzakere etmek istiyoruz. Yani sendikamızın tanınmasını ve sendikal haklarımızın bize verilmesini istiyoruz.”
Bir diğer işçi Derya Aydın ise, “80-85 günden beri sendikalı olmak istiyorduk, önümüze çok engel koydular. Sendikayı hiçbir şekilde tanımadılar. Daha dün TBMM’de, Çalışma Bakanı kurumsal şirketlerin sendikalaşmasını önerdi, ‘Beyaz bayrak çekiyoruz, bazı girişimleri tanıyoruz’ Ama bakın destek bulamıyoruz, yetki yazımızı bile almadılar, alamadık. bir muhatap bulun. Kimimiz çıkarıldık, 150-200 kişi… Kimimiz sürüldü. Kimimiz 80-85 gündür çalışıyor görünüyor. 200’ün üzerinde ihraç ve ihraç edilen personel var” dedi. .
GÖRÜNTÜ Dökümü
- Basın Bülteninden Ayrıntılar
- DİSK Gıda Grubu Ege Bölgesi Temsilcisi Ufutan Öden’den Açıklama
- Hülya Özdemir – Emekçi Röportajı
- Derya Aydın – Personel Görüşmesi